Selam! Ben Elif. Almanca öğrenmeye başlamak gibi büyük bir karar aldığımda, açıkça söylemek gerekirse, hiç bir şey bilmiyordum. Sıfırdım. “Hallo” dışında kelime dahi hatırlamıyordum. Ama bugün, Almanca’yı konuşarak rahatça alışveriş yapabiliyorum, bir kafede arkadaşlarımla muhabbet edebiliyorum. Hadi gelin, size nasıl başladığımı ve neler yaşadığımı anlatayım.
Başlangıçta Hedefim Ne Kadar Gerçekçi?
Bir gün, “Almanca öğrenmeliyim” dedim. Neden mi? İş hayatında ve dünyayı keşfederken, Almanca bilmenin çok önemli olacağını düşündüm. Birçok insanın konuştuğu bir dil ve yeni fırsatlar yaratabileceği bir dil… Ama asıl sorum şuydu: Nasıl başlayacağım?
Sıfırdan başlamak, gerçekten korkutucuydu. Hangi kursa gitmeliyim? Nasıl konuşacağım? İlk hafta ağlar mıyım, korkar mıyım diye baya düşünüyordum. Yine de kararımı verdim ve araştırmalara başladım. O kadar çok seçenek vardı ki kafam karıştı. Ama bir arkadaşımın önerisiyle bir dil kursu buldum: Tasarı Akademi İzmir Almanca Dil Kursu. Duyduğum kadarıyla çok pratik ve eğlenceli dersler vardı. Beni çekense, öğretmenlerin sürekli “yanlış yapmanız sorun değil” demesi ve derslerin interaktif olmasıydı.
A1’den A2’ye: İleriye Doğru Yolculuk
İlk başta, A1 kursuna başladım. Tam bir “yeni başlayan” olarak, her şey çok zor geliyordu. Mesela, “Ich heiße Elif” demek bile başlı başına büyük bir işti. Ama işte, sabırla ve adım adım ilerledim. İlk haftalarda, öğretmenim sürekli “yanlış yap, biz sana doğruyu göstereceğiz” diyordu. Bu da bana çok moral verdi.
Birinci ay bitip A2 seviyesine geçmeye başladığımda, kendimi biraz daha güvende hissetmeye başladım. A1’de öğrendiğim kelimeleri cümleye dökmeye başladım. “Woher kommst du?” (Nerelisin?) gibi basit sorular sorabiliyordum. İlk başta böyle ufak ufak konuşmalar yaparak, Almanca’yı “yaşayarak” öğrenmeye başladım.
Tasarı Akademi İzmir Almanca Dil Kursu, sadece derste öğrendiklerimizle yetinmiyordu; bizi sürekli konuşmaya, birbirimizle etkileşim kurmaya teşvik ediyorlardı. Mesela, ders sonrası bir grup etkinliği vardı, herkes birbirine Almanca sorular soruyor, küçük konuşmalar yapıyorduk. Hatta bazen çok gülerek, yanlış yaptığımızda bile birbirimize takılıyorduk. Bu da, dil öğrenme sürecini o kadar eğlenceli hale getirdi ki, “bir dahaki derste ne öğrenirim” diye merak ederek geliyordum.
Bir Gün Kendimi Konuşurken Yakaladım!
A2 seviyesinin ortalarına geldiğimde, alışveriş yaparken, birden Almanca konuştuğumu fark ettim. Ne kadar basitti, hatırlamıyorum ama o an “Ya ben Almanca konuşuyorum!” diye bir çığlık atmak istedim. O kadar büyük bir başarıydı ki, bir yabancı dilde kendi başıma iletişim kurabiliyordum. Bu, tamamen Tasarı Akademi İzmir Almanca Dil Kursu’nun sayesinde oldu.
Kurs, gerçekten bize dilin sadece “kurallarını” öğretmekle kalmadı, aynı zamanda Almanca’yı hayatın içinde nasıl kullanacağımızı da gösterdi. Gramer kurallarını ezberlemek, bu kurs sayesinde eğlenceli hale geldi. Öğretmenler, sürekli olarak bizleri anlamamız için hikayeler anlatıyor, videolar izletiyor, kelimeleri şarkılarla öğretip, her hafta çeşitli aktivitelerle pratik yapmamıza yardımcı oluyordu.
Kursu Neden Bu Kadar Seviyorum?
Tasarı Akademi İzmir Almanca Dil Kursu’nu sevme nedenim, kesinlikle sadece dil öğretmeleri değil. Eğlenceli ve samimi bir ortamları vardı. Hiçbir zaman “şunu öğrenmek zorundasınız” gibi baskılar yoktu. Öğretmenler, öğrenciyi kendi hızında öğrenmeye teşvik ediyordu. Ayrıca, her derste öğrendiklerimizi hemen günlük yaşamda kullanabileceğimiz şekilde pratik etmemizi sağlıyorlardı. Bazen bir hafta boyunca öğrendiğimiz kelimelerle hikayeler yazıyorduk, bazen de küçük diyaloglarla minik oyunlar oynuyorduk.
Bu kursun, diğerlerinden en büyük farkı, “yaparak öğrenme”yi vurgulamasıydı. Yani sadece kitaplardan değil, gerçek hayatta kullanabileceğimiz, konuşabileceğimiz bir dil öğretmesi çok faydalı oldu.
Şimdi Ne Yapıyorum?
Bugün, Almanca’yı çok rahat konuşabiliyorum. Artık bir kafede sipariş verirken veya bir arkadaşımın doğum günü için Almanca yazılı bir mesaj gönderirken, dilin ne kadar kolaylaştığını fark ediyorum. Bu süreçte beni cesaretlendiren, gülüp eğlenerek derslere katılmamı sağlayan Tasarı Akademi İzmir Almanca Dil Kursu’na gerçekten teşekkür ederim. Almanca, benim için sadece bir dil değil, yeni bir hayatın kapılarını aralamak oldu.
Eğer siz de Almanca öğrenmek istiyorsanız, korkmayın. Başlangıçta zor gelebilir ama doğru eğitim ve destekle, her şey çok daha kolay. Tasarı Akademi İzmir Almanca Dil Kursu’na giderek benim gibi sıfırdan başlayabilirsiniz. Çünkü gerçekten, dil öğrenmek eğlenceli bir süreç olmalı, yoksa insanın motivasyonu düşer. Eğlenerek öğrendikçe, kendinize olan güveniniz artar ve sonuçları daha çabuk görürsünüz!
Bizi dilediğiniz yerden 09.00-19.00 saatleri arası 7 gün arayabilir, sorularınızı sorabilir ve detaylı bilgi alabilirsiniz.